Cephaneniz yoksa süngünüz var! (...) Süngü tak!...

Deniz Demirel

• Tüm Yazıları
• Mesaj At

Geçtiğimiz gün gerçekleşen CHP Konyaaltı İlçe Kongresi'nde koltuk kaygısı yaşayan bir Belediye Başkanı'nın hırsının belediyenin tüm kaynaklarını, personel alımları, maddi destek, ulaşım, yer ve mekan temini ile delegeleri nasıl etkilediğini gördük. Etkilediği derken yanlış anlaşılmasın diğer anlamını CHP Delegelerine yakıştıramadığım için telaffuz etmiyorum.

Diğer tarafta ise onurlu, menfaatlerini ilçeden ve partiden üstün görmeyenlerin; çürümüş ve gözünü hırs bürümüş bir yapıya karşı mücadelesini...

Bunların dışında özgür, hür iradesi ile her iki aday için de çıkar ve menfaat gütmeden oyunu kullanan tüm delegeleri yürekten kutluyorum.

Detaylara girerek sizleri sıkmayacağım. Sadece bilinmesinde fayda görüyorum, 27.08.2023 tarihli CHP Konyaaltı 6'ncı olağan Kongresi, kara bir leke olarak tarihe geçecektir.

Mustafa Kemal ATATÜRK diyemeyen, adını söylerken kem küm edip dili sürçenlerin, emaneti olan koltuğa oturarak, bir Belediye Başkanı'nın vesayeti altında görev yapacak olması inanın ben dahil tüm Konyaaltı halkını derinden yaralamıştır.

Ayrıca merak ettiğim bir konu da Semih Esen, yapmış olduğu bir basın toplantısında Genel Başkan değişimine karşı olduğunu dile getirmişti, yaklaşık 2 hafta önce de Ankara'ya giderek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na bağlılığını ifade etti.

Kimse tarafsızlık ve objektiflik üzerinden beni eleştirmeye kalkmasın, mevzubahis ATATÜRK, CUMHURİYET, DEMOKRASİ, ÖZGÜRLÜK, DÜRÜSTLÜK ise ben tarafım. Ben HAK, HUKUK, ADALET taraftarıyım böyle biline...

Yurtta Sulh, Cihanda Sulh şiarıyla hareket etiklerini dile getirenler; ATATÜRK'ün bu vecizesini bilinçli yada bilinçsiz hep yanlış yorumladılar.

Gazi bu cümleyi kurarken bir yandan Balkan Paktını, bir yandan Sadabat Paktını kuruyordu. Bu paktlar bölgesel güç olduğumuzun deklarasyonuydu. Ve demektir ki benim olduğum bir bölgede çatışma istemiyorum. Bunun adına ister ULUS DEVLET de ister EMPERYAL DEVLET de...

TÜRKİYE'de nasıl bir sitem kurarsan kur ne sömürgeci Emperyal olabilir, nede kabuğuna çekilmiş Ulus Devlet olabilir! Bunun orta yolu muhakkak bulunmalıdır.

Bu şekilde düşünenler kabuğuna çekilmeye zorlanırken, SIĞ kafalılar maalesef göklere çıkarılıyor. Söylediklerimi idrak edebilecek bugün resmi bir muhatabımız olmasada YARIN olur!

Su daima mecranda akar...

★ ★ ★

Seçimler bitti, belediye ve sermaye kazandı hayırlı olsun...

Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Başkan Yardımcısı Şevket Korkut ve bu ikilinin maddi manevi desteğini alan, uyum içinde çalışan eskinin Meclis Üyesi, şimdinin ilçe başkanı Demet Meral Gündüz'ün Konyaaltı halkına açıklaması gereken konulara...

Sıcak gündem ile başlamak gerekirse malumunuz  Sayıştay müfettişleri Konyaaltı Belediyesi'nde, öğrendiğim kadarıyla bürokratlarınızı da baya terletiyormuş. Konyaaltı halkının merak ettiği, Sayıştay Raporları 'ndan değil! Bizzat sorumluların yani sizlerin ağzından duymak istediği, beklediği açıklamalar var.

1. Sayıştay müfettişlerinin soruşturduğu şu dillere destan (!) Hentbol etkinliğinize Konyaaltı halkının kaç milyon TL'sini harcadınız, nereye harcadınız?
2. Müfettişlerin bir gazete haberini ihbar kabul ederek kısa zamanda tespit ettiği kaçak yapılara neden bugüne kadar işlem yapılmadığını, neden yapmadığınızı gerçekten çok merak ediyorum?
3. Bugüne kadar çıkarılmayan yıkım kararı, Sayıştay müfettişlerinin tespitinin ardından nasıl çıkarıldı?
4. Hatta Belediyenin yanı başında 3 tane kaçak malikane yapılması, su ve elektrik aboneliklerinin bile alınması hiç dikkatinizi çekmedi mi? Bu lüks malikanelere kimin ruhsat verdiğini aynı zamanda imar komisyonu başkanı olan Şevket Korkut hiç mi merak etmedi?

Oysa ki Şevket Korkut'un ne kadar işiyle ile haşır neşir, işini iyi bilen, bu işleri bire bir takip eden biri olduğu tüm ilçe müteahhitleri ve kamuoyu tarafından bilinir.

Semih Esen'de muhtemelen bu özelliklerinden dolayı, Çerkezlikte var tabi kendisini hem Başkan Yardımcısı hemde İmar Komisyon Başkanı olarak değerlendirmektedir.

Zira Şevket Korkut hem imardan sorumlu başkan yardımcısı yani İMAR ve FEN İŞLERİ Müdürlükleri O'na bağlı, hem de İmar Komisyonu Başkanı. Sözüm ona bu müdürlüklerden gelen projeleri denetleyen birim. Hani CHP ilkesel olarak "Tek Adam Rejimi" ne karşı idi?

Alın size tek adam rejiminin daniskası bir uygulama...

★ ★ ★

Ayrıca, Semih Esen'in bu denli taktirine mazhar olan Şevket Korkut, üstlendiği görevler gereği hakim olduğu bazı hususlarda isimleri bizce malum olan konularda kamuoyunu aydınlatırsa çok müteşekkir oluruz.

• Hangi mimar belediye ile iş yapan hangi müteahhidin eşi?
• Hangi mimar hangi üst düzey yöneticinin gelini ve hangi müteahhittin eşi?
• Belediye çalışanı olup da mesai saatleri içinde dışarıya ücreti karşılığı proje çizip bu projeleri ismi bizce bilinen bir mimara, sanki o çizmiş gibi imzalatıp, kendi çizdikleri projelerin uygunluğunu belediye görevlisi olarak onaylayan bu sayede son yıllarda resmi kazançlarıyla mütenasip olmayan kazanç ve mal varlığı edinen belediye görevlileri kimlerdir?

Bir ip ucu vereyim; Uzak bir ilçede daire alan ve aracını son model bir SUV'a dönüştüren, çocuğunu devlet okulundan alıp özel okula veren bir çalışanınızdan başlayın araştırmaya. Diğerlerini araştırmak zorunuza gelebilir, ne de olsa akrabayız, bizi es geç derler sonra...

Devamla;

• Hangi mimar hangi tanınmış kişinin kızı?
• Hangi mimarın eşi ile hangi elektrik mühendisinin eşinin ortak inşaat şirketi var, bu şirketin işlerinde neden iltimas gösteriliyor?
• Bu gruba iş müşteri getiren hangi yapı denetim şirketinin sahibidir, işlerine neden öncelik verilmektedir?
• Eşi Kepez Belediyesi'nde çalışan iş takipçi kimdir?

Unutmadan, İmar Müdürü’nüz Ali Ozan Kiraz’ın 4 sene içinde Antalya'da 3 ev aldığından söz ediliyor. Evlerin de annesinin üstüne olduğu dile getiriliyor. İnsan meraklanmıyor değil, ne oldu da Allah bu üst düzey çalışana "yürü ya kulum" dedi.

Bunlardan birinin Geyikbayırı'nda ve belediye ile iş yapan müteahhitlerin yardımıyla inşa edilmiş olduğu iddia ediliyor.

Ayrıca, Ali Ozan Kiraz galericiliğe de merak sarmış şoförü ile ortak gizlice araba alıp satıyormuş. İddia o ki şoförü belediyede çalışıyormuş gibi gösterip başka şehirlere alım satıma gidiyormuş. Para konusunda ters düşünce şoför arkadaş belediyeden ayrılıp, işi bırakmış.

Bu iddialar eğer doğruysa yenilir yutulur cinsten değil. Bilesiniz…

Kestane kebap, acele cevap!

★ ★ ★

Ayrıca, geçtiğimiz günlerde Ali Buldu'nun isimsiz gündeme getirdiği "Karides ve Balık Çiftliği" skandalını direk muhataplarına sorduk ancak yanıt alamadık...

Çetin Osman Budak, çiftlik benim ve zarar ediyoruz diyerek geçiştirdi. Sayın Budak'ın kendisine ait bir çiftliği olduğu zaten biliniyor, asıl soru ayrıca eski il başkanlarından Ahmet Kumbul ve Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen ile ortak olduğu bir çiftlik var mı?

Antalya'daki restoranların bu çiftlikten alışverişe zorlandığı iddiası doğruysa, bu nasıl bir ticaret anlayışı anlamakta güçlük çekiyorum.

Ayrıca şu Başoğlu Balıkçılığın yanındaki park sanırım işletmenin kullanımına verilmiş, nedenini bilmek isterim doğrusu...

★ ★ ★

Semih Esen'in Demet Meral Gündüz'e destek vermek için belediyede işe aldığı delege yakınları ve ilçe delegesi yapılan gençlerin hiçbirinin belediyeye uğramadan maaşa bağlandığına, hatta öyle ki; birbirlerinin yerine maaş bordrolarına imza atarak maaş aldıkları bu bordrolardaki imzaların birbirine uymadığı görülünce ortaya çıkacağına dair ciddi iddialar var. 

Bu sayı toplamda 145 olarak ifade edilmektedir. 

İddialar doğruysa basit bir matematik hesabıyla Semih Esen, Demet Meral Gündüz'e bu kadar oy kazandırmıştır. Sözde eşit şartlar altında yapılmış, demokratik bir seçim değil mi? Buna sokaktaki kedilerle, uçan kargalar bile güler...

İddianın doğruluğu için son dönemlerde Konyaaltı Belediyesi iş ilanlarına bakmak yeterli olur diye düşünüyorum.

NOT: FENİX konusunu merak ettiğinizi biliyorum, araya kongre gündemi girdiği için bir sonraki "Skandallar yumağı FENİX inşaatı" başlıklı yazıda derinlemesine değineceğim. Şimdilik kalın sağlıcakla...